MEKAN - İZMA FORUM
MEKAN - İZMA FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Bilgi ve paylaşımın tek adresi.....MEKAN-İZMA
 
Ana sayfaAnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
SİTEMİZE ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYNIZ...

 

 ...LOST...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin



...LOST... Empty
MesajKonu: ...LOST...   ...LOST... EmptyPtsi Nis. 06, 2009 3:53 am

LOST


...LOST... Lostbanner7dq9kj

Kısaca Dizinin Ana Konusu:

Uçak kazası ile bir adada mahsur kalan insanların öyküsü anlatılmaktadır. Özellikle her bölümde, bir karakterin geçmişine gidilerek ana senaryo beslenmektedir.
Bu adada mahsur kalan 48 kişi arasında değişik karakterler mevcuttur; bir cerrah, bir iletişim subayı, bir rock yıldızı, bir kanun kaçağı, bir inşaat işçisi, bir dolandırıcı, bir milyoner ve daha birçok enteresan özelliğe sahip insan... Bu insanlar, daha adadaki ilk günlerinde adanın mistik güçlere sahip olduğunu farkederler. Uçak kazasında hayatta kalmayı başarmışlardır, ancak asıl hayatta kalma savaşı şimdi başlamaktadır.Adadakiler, hayatta kalmak için birlik olmanın gerekliliğini henüz çözemeden, bazı kişiler arasında kavgalar çıkmaya başlar. Ama sonradan başlarına gelen trajik olaylar, onları birlik olmaya iten bir sebep olur. Çok geçmeden, adada yalnız olmadıklarını anlarlar. Adaya 16 yıl önce gelmiş birilerinin bıraktığı imdat çağrısını duyarlar. Bütün bu trajik olaylara bir de yeraltına açılan gizemli bir kapı da eklenince, adadakiler için hayat iyice zorlaşır...

O, gösterildiği her ülkede tam anlamıyla bir fanatik kitlesi yaratmayı başarmış bir dizi... O, 2005 yılında en iyi drama dizisi dalında Emmy ödülü almış bir baş yapıt... Türkiye için de durum farklı değil. Üç sezondur Türk izleyicisinin hayatında olan ‘Lost’, fanatiklerine göre derin anlamlar taşıyan, gizemleri beyaz camdan taşan, hep ‘bekledim de gelmedin’ anlayışıyla izlenilen bir dizi...

Her dilden, her milletten!


Sonra… “Lost”ta bir dizide olması gereken her şey var; yakışıklı erkekler, güzel kızlar, gizem, aşk, entrika, eşsiz manzara, doğa üstü güçler ve insanın içinde söndürülmeyen bir merak ateşi yakan gizem… “Televizyon dünyasının en büyük yapbozu” olarak adlandırılan dizi, her bölümde insanın eline farklı bir parça veriyor. Ama o yapboz parçaları çok nadir bir araya geliyor ya da “parçalar bütünden fazla ediyor”.
Bir dizide, bir sır ne kadar gizli kalabilir ki? Bir, hadi bilemediniz 5 bölüm sonra açığa çıkar. Ya da seyirci gizemleri görür ve dizi kahramanlarının o sırrı bilmeyişiyle çırpınışlarını izler değil mi? Oysa “Lost”ta öyle mi? Her bölüm, insanın kafasında soru işareti yaratacak bir sonla bitiyor, yanıtı almak için sonraki bölüme geçtiğinizde kâğıdınıza yeni sorular yazılıyor!
E böyle olunca da en normal insan bile “teori manyağı” oluveriyor. İnsanlar çevrelerinde “Lost” izleyen ve sorularına yanıt, dertlerine derman olabilecek, teorilerini paylaşacak insanlar aramaya başlıyor. Bu da yetmiyor pek çok “Lost” fanatiği internet üzerinde forumlar oluşturup milletler arası bir tartışmanın ortağı oluyor. “Lost” efsanesi bir kartopu gibi büyüyor…

“Numaralar” burada da bitmiyor. Karakterlerin çeşitliliği de fanatizme ayrı bir anlam katıyor. Adada Kore’den ABD’ye, Irak’tan Fransa’ya pek çok farklı ülke, dil ve dine sahip insan var bir kere… Hinduizm, Budizm ve Taoizm’den Yunan mitolojisine, Müslümanlık’tan Hıristiyanlık’a geniş bir alanda yüzüyor adadakiler…
Dostoyevski’den Hemingway’e, Charles Dickens’tan Stephen King’e pek çok yazara göndermeler yapılarak “dizi hastası olmanın ezikliğini hisseden” okumuş izleyicilerin gazını alan senaristler, “aşk, entrika, suç, ihtiras, dövüş ve tesadüf”lerle de her kesimden izleyiciyi çekiyor.
“Lost”, Türkiye’de CNBC-e’de gösterilen pek çok başarılı Amerikan dizisinin “bisküvilerini ayırıp kremasını yemiş” sanki. Prison Break’teki “kaçış ve planma”, The 4400 ve X Files’daki “The Others-Diğerleri” kavramı, Smallville’deki “doğaüstü güçler” dizinin ana öğelerinden…

Fanatizmin boyutlarını görmek için…

# TV kanalının müdürünü koltuğundan etti: Her şey 2004′te başladı. abc’nin o dönemdeki genel müdürü Lloyd Braun “adaya düşen uçaktan kurtulanların başına gelenlerle” ilgili bir dizinin siparişini verdi. Ancak pilot bölüm çok pahalıya çıkınca müdür Braun dizi yayımlanmadan görevinden alındı.

# İzleyici ve ödül sayısı katlanarak arttı: 22 Eylül 2004′te abc’de yayımlandığı gün 18.6 milyon izleyiciyi ekran karşısına çeken dizi, 21 Eylül 2005′teki ikinci sezon açılışında 23 milyon izleyiciyle rekor kırdı. 2005′te Emmy, 2006′da Altın Küre’de “En İyi TV Drama” ödüllerini topladı. Üçüncü sezon başladığında “sadece bir internet sitesinin” karşısında diziyi CD’ye çekmek isteyen 110 bin kişi vardı.

# Dünya ikincisi: 2006 araştırmalarına göre dünyanın en popüler 2. dizisi. Birinci ise suçluların izini sürenlerin dizisi “CSI”.

# Dizi içinde dizi! J.J. Abrams, Damon Lindelof ve Jeffrey Lieber tarafından yaratılan dizi, başka dizilerde bile yerini buldu. “The Office” adlı dizideki “Dwight Schrute” karakteri de Lost hastası! Pek çok diyaloğunda diziden bahsediyor.

# Her yerde o sayılar var: Dizide 6 önemli rakam var. Toplamı 108 eden bu rakamlar (4+8+15+16+23+42), 108 saniye içinde bilgisayara girilmezse “kötü şeylerin” olacağı düşünülüyor. Dizinin yaratıcıları bu sayıları fanatik izleyiciler için dizinin dört bir yanına yerleştirmiş. Örneğin Hurley’nin uçağa yetişmeye çalıştığı sahnede görülen futbolcu kızların formalarında (üstte) ya da Anna Lucia’nın görev yaptığı polis merkezinin otoparkındaki arabaların üzerinde bu numaraları görmek mümkün. Sadece birkaç saniye için… Ama fanatikler bunu da fark ediyor, fotoğrafını çekip internette yayımlıyor…

# Yukarıda bahsettiğimiz rakamlarla ilgili teorilerin ardı arkası gelmiyor… Bu rakamların Tevrat’tan ayetler ya da birer koordinat olduğu ve girildiğinde adanın yerini gösterdiği gibi binlerce teori var.

# Siyah dumana dikkat: Dizinin efsanevi sırlarından biri de adanın siyah dumanı. Bu dumanın içinde zaman zaman insan yüzleri ya da bazı görüntüler beliriyor(muş). Biz de bunu, görüntüleri kara kare dondurup yayımlayan fanatik izleyicilerden öğreniyoruz… (Google’e “Black smoke lost” yazınca görülebiliyor)

# Ti’ye alan da çok: ‘Ciddi’ diziyle dalga geçen, karakterleri karikatürize edenler de yok değil. ‘South Park’çılar karakterleri ti’ye alan bir ‘Lost Park’ posteri hazırladı; internette Lost karakterleriyle dalga geçen, karikatürlerini çizen pek çok site var. Ayrıca dizide Walt’ın okuduğu çizgiroman da internette kendine yer buldu.

# Adın da çok anlamlı!: Dizinin belli başlı karakterlerinin isimleri de bir anlam taşıyor. Kazazedelere çoğu macerada rehberlik eden Dr. Jack Shepard’ın soyadı “Çoban” anlamına geliyor, en sağlam kadın karakter Kate Austen de ismini 19. yüzyılın önemli anarşist feministi Kate Austin’den alıyor gibi… Eski bir asker olan Iraklı Sayid’in soyadı Jarrah, Arapça “operatör” anlamına geliyor. Dizinin ‘bıçkın’ karakteri Sawyer’ın adının anlamı ise “Bıçkıcı, kesici.”

# 6 bölüm yayımlandıktan sonra dizinin 3. sezonuna 13 haftalık bir ara verilecek. Sezonun ikinci bölümü Şubat 2007′de yayımlanmaya başlanacak.

# Dizinin 3. sezon tanıtımları pek çok ülke için, o ülkenin dilinde seslendirildi. Jack ve Hurley Rusça konuştu.

# Bu yazı yayıma hazırlanırken www.youtube.com adresinde 35 bin 946 ‘Lost’ görüntüsü, bize büyük faydası olan eksisözlük’te ise 76 sayfa vardı.

# Diziyle ilgili her şey, her link bu sitede: “http://www.lostlinks.net”

# Binlerce adresin yer aldığı bu siteden forumlara, oyunlara, fotoğraflara, karikatürlere, çevirilere, tezlere, alışveriş yapabileceğiniz adreslere, karakterlerin kişisel adreslerine ulaşabilir, adaya düşenlerin günlüklerini bile okuyabilirsiniz!

# En iyi 2 Türkçe site: http://losttr.6te.net http://www.yuzsekiz.com/

# Dizideki her konunun ‘gerçekmiş gibi’ bir web sitesi var!: Yapımcılar dizideki hemen her konu hakkında web sayfası yaparak, senaryonun gerçekçiliğini arttırmış! Şöyle örnekleyelim, dizinin ana karakterlerinden Charlie’nin müzik grubu “Driveshaft”ın internette bir sitesi var. Siteden şarkılara, Charlie’nin (solda) hayranlarıyla fotoğraflarına bile ulaşılıyor: http://www.driveshaftband.com

# Lost’taki Hanso Vakfı’nın sitesi: http://thehansofoundation.org

# Diziyi izleyenlerin çokça merak edeceği Dharma’nın sitesi: http://www.thedharmainitiative.info/

# Oceanic Havayolları 10 yıldır televizyon dizileri ve filmlerde kullanılan hayali bir şirket. Ama Lost ile efsaneleşti. Havayollarının sitesinin her yerinde bir şeyler gizlenmiş durumda, “şişelerin içindeki mesajlardan” teorilere kadar pek çok şey bulmak, uçakta yer ayırtmak mümkün. “http://www.ocenicflight815.com” ve “http://www.oceanic-airlines.com”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin
Admin
Admin



...LOST... Empty
MesajKonu: Geri: ...LOST...   ...LOST... EmptyPtsi Nis. 06, 2009 3:56 am

Lost Dizisindeki Oyuncuların Bağlantıları


Kate Sayid:
Kate babasını ofisinde ziyaret ettiğinde Sayid TV'de görünüyor.

Kate'in üvey babası, Sam Austen, Körfez Savaşı esnasında Sayid'i yakalaması
...
Hurley Locke: Hurley Locke'ın çalıştığı Kutu Şirketinin sahibi

Hurley ve Locke her ikisi de Randy için çalışıyorlar (Hurley Mr. Cluck's ta, Locke da kutu şirketinde)

Hurley veLocke'ın annesi SRMHI'de hastalar
...
Hurley Jin: Jin kayınpederi için sekreteri evinde ziyaret ettiğinde Hurley TV'de görünüyor
...
Hurley Libby: Hurley ve Libby SRMHI'de beraber tedavi görüyorlar
...
Libby Locke: Libby veLocke'ın annesi SRMHI'de hastalar
...
Libby Desmond: Libby ve Desmond bir kahvecide karşılaşıyorlar ve Libby Desmond'a ölen kocasının teknesini vermeyi teklif ediyor
...
Sawyer Jack: Sawyer Jack'in babası ile beraber Avusturalya'da bir barda içki içiyor
...
Sawyer Boone: Sawyer, Boone karakola geldiğinde arkadan polisler eşliğinde geçiyor
...
Sawyer Hurley:
Hurley'nin kazandığı loto rakamlarını okuyan kız otelde Sawyer ile takılan kız
...
Sawyer Kate: Sawyer ve Gordy Kate'in annesinin çalıştığı kafede buluşuyorlar
...
Sawyer Ana-Lucia: Sawyer, Sydney'de Christian ve Ana'nın içinde oturduğu otomobilin kapısına çarpıyor
...
Boone Shannon: Boone'un annesi Shannon'ın babasıyla evli
...
Jin Sun: Karı koca
...
Michael Walt: Baba oğul
...
Jack Shannon: Shannon'ın babası, Adam Rutherford, Jack'in gelecekteki karısına çarpıyor ve ikisi de Jack'in çalıştığı SUV'a getirliyor. Adam kazadan sonra ACİL'de ölüyor, Jack ona yardımcı olamıyor çünkü Sarah ile ilgilenmeyi tercih ediyor kazazedeler geldiğinde
...
Jack Desmond: Desmond ve Jack stadyumda koşarken karşılaşıyorlar. Desmond, Sarah'ın tekrar yürüyebileceği konusunda düşünmesi iin Jack'i cesaretlendirecek konuşmayı yapıyor
...
Jack Ana-Lucia: Ana Sydney'e Jack'in babası ile birlikte geliyor
...
Sayid Locke: Locke Sayid'in Irak'taki sevdiği kadın olan Nadia tarafından bir evde inceleme yapması için kullanılıyor
...
Bernard Rose: Karı koca
...
Claire Eko: Claire'in gittiği ve 815 numaralı uçuşa binmesine neden olan falcı Richard Malkin'in kızının ölüp sonradan dirilmesi olayı ile ilgili olarak araştırmada bulunuyor.


Lost’un yıldızı Lilly’nin bilinmeyenleri



Ekranların fenomen dizisi Lost’un yıldızı Evangeline Lilly’nin evinde televizyon olmadığını biliyor muydunuz?

İşte Lost’un yıldızı Lilly’nin bilinmeyenleri:

Yolda yürürken Ford Mankenlik Ajansı tarafından keşfedildi.

Modellik yapmak istemeyen Lilly, ilk olarak LiveLinks adlı bir çöpçatan hattının televizyon reklamlarında oynadı.

Lost dizisinde rol alması kararlaştırıldıktan sonra uzun süre çalışma vizesi almadığı için Amerika’ya giremedi. Dizi ekibi başka oyuncu ararken son anda vizesi onaylandı.

Hokey oyuncusu Muray Hane ile evlenip ayrıldıktan sonra Lost’tan rol arkadaşı Dominic Monaghan’la nişanlandı.

Arkadaşları ona Monkey (maymun) diyor çünkü ağaçlara tırmanmayı çok seviyor.

Yalnız kalmaya bayılıyor. Dindar bir ailenin çocuğu olan Lilly, küçüklüğünden beri televizyon izlemiyor. Evinde televizyon yok.

'Lost' oyuncuları gerçekten ıssız bir adaya düşerlerse...


Pasifik Okyanusu üzerinde gerçekleşen uçak kazasının ardından sağ kurtulanların tropik bir adadaki maceralarını anlatan dizinin Türkiye'de de fanatik izleyicileri var.


Diziden haberdar olanların aklına gelen "Issız bir adaya düşseniz ve yanınıza sadece bir şey almanız gerektiği söylense, bu ne olurdu?" sorusu "Lost"un oyuncularına da soruldu. Bakın nasıl yanıt verdiler...



Naveen Andrews (Sayid): "Bavulumda seks götürmek isterdim. Yani seks yapabileceğim herhangi birini ya da herhangi bir şeyi."
Jorge Garcia (Hurley): "Tek bir şey mi? Bir radyo."
Maggie Grace (Shannon): "Cep telefonu veya kesici bir alet, muhtemelen jilet ya da pala."
Emilie de Ravin (Claire): "Erkek arkadaşım."
Josh Hollway (Sawyer): "Leopar desenli iç çamaşırı olabilir. Şaka şaka. Büyük bir çakmak."
Matthew Fox (Jack): "Kocaman bir kutu kibrit."
Evangeline Lilly (Kate): "İncil."
Malcolm David Kelly (Walt): "Hayatta kalabilmek için yemek."
Dominic Monaghan (Charlie): "Bir ajanda ve kalem."
Harold Perrineau (Michael): "Kesinlikle cep telefonumu almazdım. Sadece seksi bir kadın alırdım."
Ian Somerhalder (Boone): "Ben de seksi bir kadın isterim."
Yunjin Kim (Sun): "Çok sevdiğim bir insanı veya radyo alırım."



Uçuş korkusu mu?


"Uçmaktan korkar mısınız?" sorusuna verdikleri yanıtlarda oyuncular her ne kadar uçaktan ve uçmaktan korkmadıklarını belirtseler de dizideki sahneleri yaşamak istemedikleri kesin!

Ian Somerhalder (Boone): " Dizi tuttuğu için kimse bizimle uçmak istemeyecek."
Dominic Monaghan (Charlie): "Geçen gün Matthew Fox, Evangeline Lilly ve Jorge Garcia ile birlikte Hawaii'den uçuyorduk. Ben de Evangeline'in yanında oturuyordum. Biraz tırstım çünkü onu dizideki Kate olarak görmeye başladım. Başıma valizlerin düşeceğini zannettim."
Evangeline Lilly (Kate): "Ben bir ara hosteslik yapmıştım. Zaten uçmaktan da hiç korkmam. Dizide olanları seyredince hosteslik dönemlerimi hatırladım. Panik anında 'Bu normal. İşte şöyle olur, böyle prosedürler takip edilir' diyerek insanlara yardımcı olmaya çalışabilirim."
Yunjin Kim (Sun): "Ben tırsmam da galiba etrafımdakiler ve beni tanımayanlar uçaktan atlamak isteyebilirler."
Matthew Fox (Jack): "Kabul ediyorum, ben uçakta biraz gergin olurum. Güçlü türbülanslar, sallantılar ve zıplamalar beni endişelendirir."
Josh Holoway (Sawyer): "Dizideki türbülans sahnesi uçağa bakışımı biraz değiştirdi. Sütçü kamyonunun arkasında gidiyormuşum gibi davrandım. Uçmaktan korkmak mı? Tabii ki hayır!"
Jorge Garcia (Hurley): "Ben zaten uçarken bazen gergin olurum. Yani en azından kendi başıma uçarken."
Naveen Andrews (Sayid): "Uçaktan korkuyorum. Hurley'le asla seyahat edemem!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin
Admin
Admin



...LOST... Empty
MesajKonu: Geri: ...LOST...   ...LOST... EmptyPtsi Nis. 06, 2009 4:05 am

Lost Yapımcısından Çarpıcı Açıklamalar


Lost yapımcılarından Damon Lindelof, en son yapılan basın toplantısında verdiği röportajda; Lost’un gerçekte anlattığı hikaye nedir, dizi ne zaman bitecek, neden diziye yeni karakterler hazırlıksız eklenirken ana karakterler ansızın diziden ayrılıyor ve Lost izleyicilerini ilerleyen bölümlerde neler bekliyor gibi diziye ait birçok soruya cevap verdi. Yazının devamında Lindelof ile yapılan röportajı okuyabilirsiniz.


‣ Diziye tartışmalı bir şekilde dahil olan Paulo karakterinin Lost izleyicileri tarafından sevilmediğini söylendiğinde, Lindelof şöyle açıklıyor:

Evet ne yazık ki dizideki diğer karakterlerde de olduğu gibi izleyiciler karakterler hakkında henüz birşey öğrenmemişken o karakteri sevemiyorlar. Ya da bunun tam tersi şekilde karakter hakkında birşeyler öğrendikçe ondan daha da nefret edebiliyorlar. Dizinin henüz başlarında ABC ve Touchstone’un Sawyer karakteri için yaptığı bir anket var. Anket sonuçlarına göre izleyiciler Sawyer’dan nefret ettiklerini belirtti. Ek olarak, Sawyer’ın kavgacı ve diziyle uyumsuz bir karakter olduğunu söylediler. Fakat Sawyer’ın geçmişine ait bölümler yayınlanmaya başladığında izleyicilerin fikirleri değişmeye başladı ve Sawyer dizi karakterleri arasında en çok hayranı olanlar arasına yerleşti.

‣ Sizce Lost ne zaman sonlanmalı?

Şahsi fikrim dizinin 90-100 bölüm sonunda tamamlanması yönünde. Hepimizin bildiği gibi ilk sezon açıklama ve başlangıç bilgilerini içeriyordu, ikinci sezon hatch’e giriş ve hatch’de neler olduğu hakkındaydı, üçüncü sezon ise diğerleri (others) hakkında olacak. Dördüncü sezonun ne hakkında olacağını söylemek istemiyorum. Dördüncü sezonun sonunda dizide 93 saatlik bir yayın yapmış olacağız sanırım bu da sona oldukça yaklaşmış olacak.

‣ Mr. Eko’nun ani ölümü üzerine sorulan soruya yanıt olarak Damon Lindelof dizinin anlatımını karakterlere göre değiştirdiklerini söylüyor:

Mr. Eko karakteri için Adewale ile konuştuğumuzda Adewale sadece bir sezon bizimle çalışmak istediğini söyledi. Bizlerde ona hemen karar vermemesini belki ilerleyen günlerde fikrinin değişebileceğini söyledik. Fakat sezon tamamlandığında Adewale bize dizide mutlu olmadığını, daha fazla dizide görev almak istemediğini söyledi. Ayrıca Adewale Hawaii’de yaşamak istemiyor, karısının yanına İngiltereye dönmek ve bir film aktörü olmak istiyordu. Bu durum karşısında sadece haklısın diyebildik. Kendisinden sadece bize altı bölüm daha müsade etmesini istedik. Çünkü sezon finalinde gerçekleşen patlama sonrasında Mr. Eko karakterini öldürmek istemedik. Eğer Mr. Eko gibi sevilen bir karakteri, diziden böyle bir kurgu ile ayrılsaydı bütün Lost izleyicileri bu durumdan rahatsız olacak belki de diziden nefret edeceklerdi.

‣ Bernard’ın kuyruk kısmından (tailsection) kurtulanlardan tek kalan kişi. Bu sonuca göre geçen sezon kuyruk kısmındakiler (tailies) için fazla özen gösterilmediği söylediğinde, Damon şöyle cevaplıyor:

Hayır. Çünkü dizide anlatılan tüm hikayeler farklı zaman aralıklarında dizinin ana karakterlerine bağlanıyor. Örneğin Micheal kuyruk kısmından kurtulanlardan Ana Lucia ve Libby’yi öldürmeseydi Micheal ve Walt’ın adadan ayrıldığı sahneleri göremeyecektik. Micheal ve Walt’un adadan ayrılması dizinin en önemli noktalarından biri. İkinci önemli nokta ise düğmeye basılmaması sonrası oluşan patlama. Bu noktada Ana Lucia ve Libby’ye hikayeyi anlatabilmemiz için ihtiyaç duyuyoruz.

Bazen de karakterler bir başka karakteri desteklemek için kullanıyor. Örneğin Boone karakteri Locke’un destekleyici karakteri. Boone ölmesine rağmen Locke karakterini destekliyor. Yani bazı karakterler daha iyi hikayeleri desteklemek için ölüyorlar.

‣ Jack, Sawyer ve Kate’i diğerlerinin (others) onları tuttukları yere yürüyerek geldiklerini gördük, bu yer nasıl oluyorda farklı bir adada olabiliyor?


Aslında yüreyerek gelmediler. Sezon sonunda Jack, Sawyer ve Kate’i başlarına geçirilen çuvallarla limanda gördük. Üçüncü sezonda ise yeni adada uyandılar.

‣ Röportajın en önemli kısımlarından biri olarak Lindelof Lost’un gerçekte neler anlattığını özetliyor.


Bu dizi gerçek yaşamlarında mecazi olarak kayıp (lost) insanların bir uçak kazası sonrasında ıssız bir adaya düşerek gerçek anlamda kayıp (lost) olmaları hakkında. Bu insanlar kendilerini gerçek yaşamlarında mecazi olarak bulduklarında aynı zamanda kendilerini gerçek dünyada da bulacaklar.

‣ Bu cevap karşısında ilk sorulan soru; “Walt ve Micheal’ın kendilerini buldukları için mi adadan ayrılmalarına izin verildi?” oluyor. Damon Lindelof şöyle cevaplıyor:

İlginç olan nokta Micheal ve Walt’ın 815 numaralı uçuşta kötü bir nedenle bulunmayan karakterler olması. Yani diğerlerinin uçakta olmak için kötü nedenleri var. Micheal sadece oğlunu alıp geri dönmek için uçakta bulunuyor. Fakat adaya düştüğünde Micheal’ın kötü birşeyler yapıyor. Ana Lucia ve Libby’yi öldürmesiyle beraber kaçış hikayesi başlıyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
...LOST...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Lost Oyuncuları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Sinema & Tv :: Diziler :: Yabancı Diziler-
Buraya geçin: